ÖZKALELİ ZİLE PEKMEZİ
Bölgemizin ve Mersin, Antalya gibi  illerin en seçkin üzümlerinden özenle seçilip üretilen beyaz zile pekmezi ve zelve pekmezi %100 doğal ve katkısız bir üründür. Özkaleli beyaz zile pekmezi 250 gr, 360 gr, 500gr,lık tahta külah''ta olmak üzere satışa sunulmaktadır. Zelve pekmezimiz ise aynı kalitede ve özellikte olup sadece bir marka yaratma calışmalarının sonucu olarak üretilmektedir. Zelve pekmezide 250 grlık, sade ve cevizli, olmak üzere satışa sunulmaktadır.
Özkaleli zile pekmezi ve zelve pekmezi ile ilgili ayrıntılar aşağıdaki gibidir;
Özkaleli Zile Pekmezi hızla kana karışabilecek nitelikte bir gıda maddesi olduğundan acil enerji ihtiyacı için gerekli bir gıda maddesidir. İki yemek kaşığı (20 g) pekmez insan vücudu için çok değerli olan 2 mg demir, 80 mg kalsiyum ve 58 kcal enerjiyi içermektedir. 
Büyüme çağındaki çocuklar, işçiler, sporcular, gebe emzikli anneler için eşsiz bir gıda maddesidir. 
Özkaleli Zile Pekmezi ayrıca 100 gramında 0.014 mg Vit B1 0.15 mg Vit B2 , 1,4 mg nisain içermektedir. Bu özellikleri açısından bala göre daha zengin olduğu tespit edilmiştir.

Yapılan bir diğer araştırmaya göre 1 kg üzüm ve 200 gr pekmezin kalori açısından 1150 gr süte, 300 gr ekmeğe , 390 gr ete eşdeğer olduğu belirtilmektedir.
Ayrıca Özkaleli Zile pekmezinde bulunan şekerlerin, glukoz ve früktoz halinde olması sebebiyle bebek ve çocukların beslenmesinde büyük öneme sahiptir. Hem sindirim sisteminde parçalanmasına gerek yoktur, hem de kana geçmede ek bir enerjiye gerek duyulmadan hücre dışından içine basit düfüzyonla geçişi sağlanır. bu nedenle özellikle enerji aktivitesi yüksek olan çocuklarda ve sporcularda enerjinin pekmezle sağlanmasının büyük önemi vardır.

Üzüm ve pekmezin içerdiği demir (16mg/kg) kolayca emilmekte ve günlük demir ihtiyacının % 35''i bu ürünlerce karşılanabilmektedir. 
ÖZKALELİ KUŞBURNU MARMELATI;
Özkaleli kuşburnu marmelatı doğada yetişen kuşburnu meyvasının bölgemizde ve Gümüşhane ilinden satın alınması sonucunda üretilen %100 doğal bir üründür. Marmelat demek tatlı tüketime hazır satın alındığı zaman herhangi bir kaynatma işlemi yapılmadan tüketime hazır ürün demektir. Kuşburnu marmelatlarımız 4100 grlık teneke ambalaj, 1650glık teneke ambalaj, 800glık cam şişe  ambalaj, 450glık cam şişe ambalaj olmak üzere üretilip satışa sunulmaktadır. Yine kuşburnu marmelatlarımızı farklı kılan en önemli özelliği ise tatlandırma sürecinde şeker ile değilde üzüm şırası ile kaynatılıp tatlandırılıyor olmasıdır.
KUŞBURNU VE KUŞBURNU MARMELATI İLE İLGİLİ  DETAYLAR AŞAĞIDAKİ GİBİDİR;
Beslenmede en önemli basamak sebze ve meyvelerdir. Gıdanın posasını karşılar ve birçok tuz ve vitamin denilen tutuşturucu maddeleri ihtiva eder.Özkaleli Kuşburnu Pulp ve Marmelatı  bu basamakla ilgili olan bir üretimdir. Ve çok miktarda C vitamini içerir. Vitamin bakımından eksik beslenen halkımız için her zaman ulaşabileceği kadar bol ve ucuzdur. Ne yazık ki şehirlimiz bunu bilmemekte, köylüler ise ziyan etmektedirler.

Kuşburnu yalancı meyvedir. Asıl meyve çekirdekleridir. Fakat yenilen yeri kabuğu ve buna yapışık olan etidir. Kaynaklara göre içeriği şöyledir:

 

Kurusu  (%)

Tazesi (%)

Glikoz

10-13,724 

24,41- 2,82

Sakkaroz

0,6- 2,4

1,21-2,61

Yağ 

1,7- 2,4

 

Asitler

3,0-3,6

1,25-2,05

Uçucu asitler

  0,02-0,03

 

Tanen

2,0- 2,7

 

Su

38

73,5 - 81,7

Özkaleli Kuşburnunun ihtiva ettiği C vitamini halk sağlığı bakımından çok önemlidir. Çünkü bu vitamin insan vücudunda osteit doku, dentin dokusu, kapillerlerin intersellüler sement maddesi gibi konnektiv dokuların normal yapısına giren ve bu yapıyı ayarlayan bir maddedir. Bu önemli özelliği, intermedyer metobolizmayı, okside-redüksiyon kabiliyeti ile etkilemesidir. Bilhassa tizozin metabolizmasına, folik asit metabolizmasına, D P N’in enzimatik oksidasyonuna, barsaklarda demir rezorbsuyonuna karışır. Vücutta hem redükte (askorbik asit) hem de okside (dehidro askorbik asit) şeklinde bulunur. Oksido-redüksiyonu yapan bu iki reversibl şekildir. Redükte olanı daha çoktur. Her iki şekli de vitamin karakterindedir. Alınanın bir kısmı idrarla dışarıya çıkar. Diğer kısmı da %50-75’i metabolizmada inaktif hale geçer. (Diketogulonik asit). Bu ise irreversibldir. Ve vitamin karakterinde değildir. CO2 degradasyonu ile yakılır gider. Diğer son mamul de okzalik asittir. Bu vitaminin insan vücudundaki yarı ömrü 16 gündür.
C vitamininin kuşburnunda en çok bulunduğu yer Cynosbatisine semine denilen çekirdeksiz etli kabuğudur.  Burada 100-1700 mg/100g kadar C vitamini vardır. Kabuğunda da en çok bulunduğu devre renk transformasyonu (turuncu, koyu kırmızı) olduğu devredir. Bu devrede toplamak ve bu zamanda kullanmak lazımdır. Zira çabuk kurumaya ve C vitamini kaybetmeye başlar. Öyle ki 6 ayda %50-75’ini kaybeder. Kurutma usulüne göre yapılırsa C vitamini kaybı azalarak %15’e kadar düşer. Onun içinde çabuk kurutmak meyveleri uzunlamasına keserek ve kurutma sıcaklığını da 80-85 *C ye ayarlamak lazımdır. Aksi halde zayiat fazlalaşır. Hemen şunu ilave edelim ki: kuşburnundaki tabii C vitamini sıcaklığa sentetik C vitamininden daha dayanıklıdır. Breinlich’e göre vücudu C vitaminine doymuş halde tutmak,kuşburnu kullanıldığı takdirde, daha az ekvialan miktarla kabildir. Yalnız bir bir kesmek çok olunca müşküldür. En iyisi porselen veya tahta merdanelerden geçirmek ve ovalarken de tahta veya aluminyum vasıtalar kullanmak icabeder. Ve hemen arkasından 60-85 *C’ de kurutulur. İleride çay ve çorbada kullanılacak işte bu şeklidir. Önemine binaen tekrar edelim ki kırmızı veya turuncu olduğu zamandır. Hermetik kaplı muhafazasında ilk altı ayda hiçbir C vitamini kaybı tespit edilmemiştir. Bu meyvenin şurubu dayanıklı değildir. Ama dayanıklı kuru hulasası kabildir. Keza şekerle yapılan marmeladında C vitamini oldukça sabit kalır. Marmelat oluncaya kadar da kesilme, ezilme, parçalanma kaynatma dolayısıyla içindekinin bir haylisini kaybeder. 100 mg/100g’a düşer. İnsan vücudu C vitaminini sentezleyemez, depolayamaz. Dışardan almak zorundadır. Günlük ihtiyaç duruma ve kişiye göre değişmekle beraber ortalama 75-100 mg’dır. Günde 10mg. C vitamini ile bir insanı bir sene müddetle skobüt hastalığından korumak mümkündür.
Şayet yeteri derecede alınmazsa vücutta kifayetsizlik belirtileri başlar. Bunu da konnektif dokudaki aksaklık yapar. Zira böylelerinde intersellüler  sement maddesinin normal depolanması aksar. Kanama istidadı başlar. Yaraların iyileşmesi uzar. Osteoblasiat layıkı vechile doku yapamaz. O zaman da kemik tuzları yeter derecede depolanamaz. Neticede skobüt hastalığı meydana gelir. Günümüzde bu kadar gıdasız kalınmadığı düşünülürse pratikte klinik skobütü yerine daha ziyade sub-klinik C vitamini yetersizliği görülür. Bu durumlarda ise şunlar hissedilir: Yorgunluk, kesiklik, adale ağrıları, ... Bu şikayetlere paralel olarak (ilk 40 günde) plazmadaki C VİTAMİNİ DÜŞER. İdrardaki de azalır. Plazmadaki %0.3 mg. altına düşünce bunu lökosit ve trombositlerdeki (dokulardaki) düşüklük takip eder. Ve 30-90 gün sonra bütün kandaki sıfır olur. Bu devrede dışardan C vitamini verilse ilk zamanda idrarda rastlanmaz. Vücut evvela dokulardaki açıklarını kapatır. İdrara bütün açıklar kapandıktan sonra geçer.
Klinik araz plazmadaki C Vitamini miktarı 0,1mg.’ın altına düşünce kendini belli eder. Preskobütük devrede kandaki C vitamininin sıfır olduğu zamana rastlar. O zaman idrarda da sıfır olur. Bu günkü normal şartlarda insan bu kadar C vitaminsiz kalamaz. Bu sebepten hakta görüleni daha ziyade silik sub-klinik C vitamini yetersizliği şeklindedir. Bunun da belirtileri atalet kesiklik, çabuk yorulma ve iştahsızlıktır. Bunları zamanla sık nefes, kemik-adale-mafsal ağrıları takip eder. İlk görülen fizik araz: deride peri-folliküler hiper keratozdur. Ayrıca dişler gevşer, dişetleri şişer ve kanama istidadı başlar: Peri-follüküler purpuralar ufak bir travma ile deri altı kanamaları, dişetleri kanamaları, adale kemik mafsal kanamaları, idrar yolu kanamaları ve serebral ve retinal kanamalar, hatta sindirim sistemi kanamaları husule gelir. Hasta zayıflar ve kansızlaşır. Kendi haline bırakılırsa  kalp yetersizliğinden vefat eder.
Klasik skobütün en klasik arazı dişeti kanamasıdır. Yalnız skobüt dişetleri şiştir ve dişetlerini de kısmen olsun örtmüştür. Çocuklarda ise skobütün bir başka türlüsü vardır: Eklemler şişer, sub-periostal kanamalar olursa çocuğun  gelişimi durur. Bu haliyle Barlow Hastalığı adını alır. Her iki şekilde de hastanın mikrop mukavemeti çok düşüktür.
İnsanda C vitamini yetersizliği meydana gelmemesi için bu maddeyi gıda ile birlikte bol miktarda almak lazımdır. En çok bulunduğu gıda maddeleri taze sebze ve çiğ meyvelerdir. Bilhassa kuşburnunda C vitamini oranının yüksekliği mutlaka değerlendirilmelidir. Maalesef şehirli bu meyveyi  bilmiyor, Köylü de değerini bilmiyor, çok zengin Cvitamini bulunduğunu bilmiyor zaman zaman çerez kabilinden yiyor, dağ köyleri kışa hoşaf için saklıyor, bazı yerlerde marmelat-reçel yapılıyor, bazen çayı içiliyor. Ne yazık ki bu geleneklerin hepsinde kuşburnu katlediliyor. İçindeki C vitamini harap ediliyor. 
Halbuki kuşburnu Almanya, İngiltere ve İsviçre’de en mühim C vitamini kaynağıdır ve heder olmasına meydan verilmeden halk tarafından kullanılmaktadır. Almanya ve İsviçre’de marmelatı meşhurdur. İkinci Dünya Savaşında bütün Balkanlardaki kuşburnuları toplanıp marmelatı yapılarak yetiştirilmişti. Halen birçok ülkede hastahane kilerlerinde kışa depo edilmekte ve hasta yemeklerine katılmaktadır. Bizim de bu meyveyi gerektiği gibi değerlendirmemiz, hiç olmazsa halkımızın büyük bir kısmını teşkil eden köylümüze mal etmemiz lazımdır.  1941 senesinde Almanya’da 240000kg. kuşburnu toplanmış ve bundan da 1200kg. C vitamini karşılanmıştır.
En uygun muhafaza şekli asidifikasyondur. Bu usul ile 5 aydaki C vitamini kaybı %16dır. Şöyle yapılır: Meyve kızarmaya başlayınca koparılır. Su altında tüy ve çekirdeklerinden temizlenir. Geri kalan etli kabukları sirkeye atılır. Kap cam veya sırlı küp olmalıdır.
Ayrıca bu meyveden en kuvvetli zamanında kuru hülasalar yaparak ilerisi için saklamak; batı memleketleri gibi usulleri ile kurutmak, yüksek C vitaminli marmelatlar yapmak uygundur. 
ÖZKALELİ KUŞBURNU PULPU
Özkaleli Kuşburnu Pulpu; kuşburnu meyvasının ezilip ayıklandıktan sonra teneke ambalajlara doldurulmasıyla yapılan bir üretimdir. Tüketilebilmesi Mamülleri''mizin kenarında acıklanan oranda seker ilave edilip 10-15 dakika ateşte kaynatılması yada herhangi bir ilave yapmadan tüketicinin kendi zevkine göre kullanmasıyla mümkündür. (Özellikle seker hastaları vb seker problemi olan insanlar bu ürünümüzü herhangi bir ilave işleme gerek duymadan tüketmektedirler.) Özkaleli kuşburnu pulpu 4300 glık teneke ambalaj,3100glık teneke ambalaj, ve 1350 glık teneke ambalajda olmak üzere üretilip piyasaya ve halkımızın beğenisine sunulmaktadır.
ÖZKALELİ SALÇA 
En seçkin domateslerden üretilen Özkaleli  tuzlu domates salçası her türlü yemeğinizde , soslarınızda güvenle kullanabileceğiniz ayrı bir tatdır. Vakum teknolojisi ile yapılan salçamız 2 yıl süre ile tazelik ve lezizliğini korumaktadır. 6kğlık ve 2,5 kğlık plastik ambalajlarda piyasaya sunulmaktadır. Ayrıca üretiminde kullandığımız domatesin laboratuar özellikleri aşağıdaki gibidir; 

Domatesin Bileşenleri

%

Toplam Katı Madde

6-8,5

Çözünmeyen Katı Madde

1

Çözünebilir Katı Madde

4-6

Şeker

2-3

Asit

0,3-0,5

Çözünebilir Protein ve Aminoasit

0,8-1,2

Mineral

0,3-1,2

Tuz (Soyum Klorür)-NaCL

0,05-0,1

Brix :  Domatesin içerisinde bulunan katı madde miktarını gösteren değerdir. Tüketici açısından brix veya kuru madde salçanın yaklaşık kaç kg domates kullanılarak yapıldığının ifadesidir.

Domates Salçası brixi genelde 28-30.(yaklaşık 6 kg domatesten 1 kg salça eldesi demektir.)
Püre Brixi %11-24 arası. Brixin düşük olması salçanın kıvamının daha az olduğunun dolaysısıle daha az domates kullanıldığının belirtisidir.

Bostwick : Vizkozite ve konsistens domates mamülleri ve özellikle salça açısından kaliteyi belirleyen önemli bir kriterdir. 

Konsantre edilmemiş, domates suyu ve pulpun viskozitesini etkileyen en önemli faktörlerden biriside domates çeşididir. Domatesin doğal bileşenleri ve özellikle pektin miktarı viskoziteyi beliryen önemli bir faktördur. Bazı araştırmacılara göre uzun oval  çeşit domateslerde yuvarlak domateslere göre daha çok pektin bulunmaktadır. domatesin işlenmesi esnasında bir miktar hücre duvarıda pulpa geçmektedir. Buda pulpun konsistensini etkilemektedir. Bunun sebebi hücrelerin ana yapı taşlarından birinin selüloz olmasıdır.

Tuz :  Domateslerin doğal yapısında %0,05 ile %0,1 arası tuz (Sodyum Klorür-NaCl) bulunur.

Renk :  Domateslerde doğal renk unsurunu karotenoidler belirler. İstenilen rengi elde etmek için kaliteli hammadde ve bu hammaddeye uygun proses şartları belirlenmelidir. Yeşil oranı fazla olan domateslerde renk daha açık olmaktadır.Yeşil domateslerdeki klorofilin ısıyla esmer renkli feofitinlere dönüşmesi şeklinde açıklanabilir. Isıl işlem uygulamasında her zaman renk ve besin değeri kaybı söz konusudur. Pastörizasyon ve sterilizasyon sıcaklıkları ve süreleride renk unsurunu etkileyen önemli faktörlerdendir.

ÖZKALELİ BALBAŞI PEKMEZİ

       Özkaleli balbaşı pekmezi kahverengi renkte olup 2 türde üretilmektedir. Bunlardan biri tahta ambalaj denilen 1 ve 2 kğlık olarak paketlenen balbaşı pekmezidir. Bu pekmezin tadı çikolata tadında ve rengi kahverengidir. Diğer tür balbaşı pekmezimiz ise plastik ambalajda 500gram, 1100gram, 800gram ve 1600gram olarak üretilen rengi kahverengi tadı çikolata tadında olan pekmezimizdir. Bu pekmez aynı zamanda bir ihraç ürünümüzdür. Her iki tür balbaşı pekmezin  renginin kahverengi olmasının temel nedeni içerisinde pekmezi beyazlatan yumurta akının ve pekmez toprağının bulunmayışındandır. Tamamen doğal olup özellikle gelişim çağındaki çoçuklara eşsiz bir enerji kaynağıdır. 

ÖZKALELİ HARNUP PEKMEZİ     

Özkaleli harnup pekmezi Antalya ve civarından getirilip zile''deki fabrikamızda işlediğimiz; Keçi boynuzu adı verilen bitkinin işlenmesi sonucu elde edilen bir doğal pekmezdir. Tadı çok güzel ve hoştur. 450 gram şişe ve 800 gram şişe olmak üzere iki türde paketlenip satışa sunulmaktadır. Harnup pekmezi bir kalsiyum ve enerji deposudur. Bu özelliğinden dolayı gelişme çağındaki çoçuklarda , kansızlığın giderilmesinde, öksürük gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının giderilmesinde önemli bir besin kaynağıdır.

ÖZKALELİ HARNUP PEKMEZİ İLE İLGİLİ DETAYLI BİLGİLER AŞAĞIDAKİ GİBİDİR;

Anadolu''da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir. Yeryüzünün en eski bitkilerinden olup anavatanı olarak Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, Fas, Tunus, Cezayir, Filistin ve Libya olup memleketimizde, Antalya, Mersin, Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık 1500 km2lik sahil şeridinde doğal olarak yetişmektedir.

Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15 yıl meyve vermeyen bir bitkidir. Meyveleri ilk başlarda yeşil olup, olgunlaştıkça kahverengileşen ve tam olgunlaşınca parlak kahverengi renk alır. Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla uygulanabilir. Bir çok insan tanıdım, alerjik nefes darlığı çeken; Bu insanlar yılın belli mevsimlerinde kortizon tedavisinden başka çare bulamayanlardı.

Öksürük krizlerinin nedenli şiddetli olduğunu anlatıyorlardı. Keçiboynuzunu önerdiğim bu insanların çoğu daha hemen ertesi gün rahatlamaya başladıklarını anlatıyorlardı. Guatr rahatsızlığından dolayı nefes darlığı çekenler de olumlu sonuçlar aldıklarını belirtmişlerdir. Keçiboynuzunda bulunan bazı etkin maddeler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
analgesic Ağrı kesici
Antiallergenic Alerjiye karşı
Antiasthmatic Astıma karşı
Antibacterial Bakteri yok edici
Antibronchitic Bronşite karşı
Anticancer Kansere karşı
Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı
Antioksidant Serbest radikalleri yok edici
Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici
Antiviral Mikroplara karşı
Antiseptic Antiseptik
Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu
Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici
Bronchodilator Bronş genişletici 
Antipolio Çocuk felçine karşı

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir. Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir. Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında  önleme gücüne sahiptir. Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla  ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır.  Değerli okuyucu, bir insanın kendi kendine (sağlığı açısından) verebileceği en büyük zarar; sigara içmesidir. Unutmayınız ki, sigara içmek sadece akciğer kanserine yakalanma riskini artırmıyor, genel olarak insan sağlığını olumsuz etkileyen zararlı bir alışkanlıktır. Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir. Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır. Ancak bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü  artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur.  Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve  theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla  kullanabilecekleri bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından  zengindir. Bu nedenle osteoporoz rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir. 

ÖZKALELİ KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİ FAYDALARI: 

       * Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)

       * İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir

      * Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)

       * Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak 
parazitlerini temizler. Mideye kuvvet verir.

       * Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.

       * Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır. 

       * Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yaralı etkileri bulunmaktadır. Kanın zehirli maddelerini temizler.

       * İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.

      * Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler

      * İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar. 

ÖZKALELİ DUT PEKMEZİ

Doğu Anadolu dutlarından özenle üretilen özkaleli dut pekmezi %100 doğal bir üründür. İçerisinde herhangi bir farklı bir şey karıştırılmamaktadır. Tadı çok hoş ve tatlı olup 450 gram cam şişe ambalaj ve 800 gram cam şişe ambalaj olarak piyasaya sunulmaktadır.

ÖZKALELİ DUT PEKMEZİ DETAYLI BİLGİ AŞAĞIDAKİ GİBİDİR;

       Doğu Anadolu yöresinin dutlarından sağlık şartlarına uygun ve hiçbir katkı maddesi kullanılmadan tamamen naturel olarak üretilen özkalei dut pekmezimiz her yaşta tüketilebilecek eşsiz bir üründür.

Dut Pekmezi''nin Faydaları:

 Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.
Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.
Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.
Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.
Sporcular için bir enerji deposudur.
Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.
Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.